come to Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
come toayılmak, kendine gelmek.
-
come to a dead stoptamamen durmak.
-
come to a decisionkarara varmak.
-
come to a headdönüm noktasına varmak.
-
come to a headson noktaya varmak.
-
come to a point(av köpeği) ferma yapmak, fermaya oturmak.
-
come to a point/ make a point of1. (bir şeyi) bilhassa yapmak. 2. -e özen göstermek, -e özenmek.
-
come to a stopdurmak; stop/istop etmek.
-
come to an agreementbir karara varmak, uyuşmak.
-
come to blowsyumruk yumruğa gelmek.
-
come to blowsyumruk yumruğa gelmek.
-
come to close quartersgöğüs göğüse dövüşmek, cenkleşmek.
-
come to fruitiongerçekleşmek.
-
come to grief1. başı darda olmak. 2. başarısızlığa uğramak.
-
come to grieffelakete uğramak, belasını bulmak.
-
come to grips(with) (ile) kapışmak, dövüşmeye başlamak.
-
come to grips with-in esaslarını ele almak.
-
come to grips withile ciddi bir şekilde ilgilenmek.
-
come to hand1. çıkmak, bulunmak. 2. gelmek, varmak.
-
come to lifecanlanmak.
-
come to lifeayılmak.
-
come to lightkeşfedilmek.
-
come to mindaklına gelmek, hatırlamak.
-
come to naughtboşa çıkmak.
-
come to nothingsuya düşmek.
-
come to nothing/naughtbaşarısız kalmak.
-
come to one´s sensesaklı başına gelmek, aklını başına toplamak.
-
come to passolmak, meydana gelmek.
-
come to restdurmak.
-
come to s.o.´s rescuebirinin imdadına yetişmek.
-
come to stay(bir yere) devamlı yaşamak amacıyla gelmek: He´s come to stay. Artık burada kalacak.
-
come to terms1. (with) anlaşmaya varmak, mutabık kalmak. 2. with (sevmediği bir şeyi) güçlükle kabul etmek.
-
come to termsmutabık kalmak, anlaşmak.
-
come to terms with(kabul edilmesi zor olan bir şeyi) kabul etmek/kabullenmek.
-
come to the foreöne geçmek, sivrilmek.
-
come to the pointsadede gelmek.